Salı, Ekim 03, 2006

Puppet Show ...





4. sınıfların ingilizce ders kitapları tam şenlik bu yıl. Hem öğretmene, hem öğrenciye. Bulmacalar, kukla yapımı, şarkılar. Ne ararsak var. Bu hafta resim dersinde hissettim kendimi.
Kitaptaki alıştırmalar boyama, kesme, yağıştırma şeklinde olunca.
İlk aşamada kitaptaki şablon kuklalar boyanıyor.
Sonra kesiliyor, evet kitabı doğradık, ne yapalım Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye uygun gördüyse, bir edepsizlik yok bunda. Kitapları kestik biraz.
Bu da benim kuklam: Molly

Kuklalar tanışıyor.

"Hi, I'm Molly Monkey. What's your name?" :)

Kuklalara yaşam veriyoruz.

10 Comments:

Blogger Amire said...

çok saygı değer hocam;
o fotoğrafta ki öğrenciler, o kadar şanslı ki...
neden mi???
çünkü;senin gibi bir öğretmenleri var...
okulumuz öğrencileri adına çok seviniyorum...
ve senin "rehber öğretmen"in olmak bana en çok ONUR veren sıfatlarımdan...
bana bu duyguyu yaşattığın için TEŞEKKÜR EDERİM..

9:47 ÖS  
Blogger ÖZLEM said...

Ben daha şanslıyım sevgili Rehberim.
Hep diyorum ya olmazdı farklısı :)
O kadar akıllılar ki, ben şanslıyım onlar öğrencim oldukları için.
Talim terbiyemiz olduğu için hepimiz çoook şanslıyız. Nokta.

9:50 ÖS  
Blogger ilber said...

özlem kocaman kız oldun, öğretmen oldun bıcırların var
hala rehberin var hala talim hala terbiye...
ben de istiyorum işyerinde bi yolgösterenim olsun, bak şöle yap şunu hazırla
şunu şöle yap, aa geçen seferki neydi öle nası davrandın o adama yapılır mı öle
desin.
boşver,
özlem naber:)?

10:21 ÖS  
Blogger ÖZLEM said...

Çok isterdim İlber, senin de benim gibi bir Rehberin olsun, ama olmuyor işte.
Kozmik gücün limitleri de bir yere kadar, herkese yetişemiyor.
Talim terbiyeyi boşver ama bir Rehberi olmalı insanın hayatında. Sadece işinde değil ama, hayatta da rehber olacak. Şunu şöle yap demez benim rehberim :)
iyiyim ya sen nasılsın rehbersizken??

10:26 ÖS  
Blogger ilber said...

Rehbersizim.
bütün yollar yürünebilir olmuş(italik oku)
ayder'de o bayırdan yuvarlanıyor gibiyim doktor, sevinçli değilim ama.

11:30 ÖS  
Blogger ÖZLEM said...

Hımm korkulacak birşey sevgili hastam.
Sadece yetişkinlerde görülen, her gün aynı işleri yapıp, aynı yollardan o aynı işleri yapmaya gitmekten kaynaklanan ve bir iki doz fark'ın bu rahatsızlığın semptomatik tedavisinde başarılı olacağı bilinmektedir.

Bu doktor tavsiyesiydi. Mekanik, kişiyi tanımadan, reçetelik.
Şimdi tanıyan olarak devam etmek isterim.
Sen hep aynı şeyi söylerdin Ankarada son yazının son aylarında" okul bittikten sonra, buralara gelince aynı olmaz, misafirsin o zaman.
Biz anlamazdık.
Sonra anlıyor insan yaşayınca ancak.
Okul bitip kampüse kimlik değil de diploma fotokopisiyle girince anlıyorsun.
O duyguyu hiç sevmiyorum ben.
Misafirsin evet, daha 4-5 ay önce yaşadığın yere.
Şimdi bir kamp olsa yine, Ayder'e gitsek, o büyük yokuştan aşağı beynin çalkalanmasını önemsemeden yuvarlansak..
Aynı olur mu olmaz..
Dedik ya fark lazım hayatta insana..
:)

9:41 ÖÖ  
Blogger ÖZLEM said...

Bir önceki postta hata var: önemli hata hem de. Düzeltmek gerek.
Hımm korkulacak birşey DEĞİL olacaktı. Gözden kaçmış

8:54 ÖS  
Blogger Adamın Biri... said...

Yolunu bulup akan suyun geçtiği yerlerin şekli, asla bir an öncekiyle aynı değildir.Zaman ve akan su sayesinde;
Aşınmıştır.
Törpülenmiştir.
Farklılaşmıştır.
Başkalaşmıştır.
Değişmişitr.
Tıpkı, zamanın, yaşamlarımızda yarattığı etki gibi.
Ve asla, bir an öncemiz bir an sonramızla aynı değildir.
Kuklaları bazen kıskanmalı mı, zamana meydan okudukları,ilk yaratıldıklarıyla 10-20-50 yıl snra da aynı kalabildikleri için...yoksa, her değişimin tadına varabilecek yaratıklar/insanlar olduğumuz için onlar adına hayıflanmalı mı?

8:49 ÖÖ  
Blogger ilber said...

özlem onu zaten galiba ben alışkanlıktan öyle okumuştum -değilli olarak.

herşeyin zamanı var, mesela biz ev arkadşımla +1i oynarken , artık bitirip gitmeliyiz
burada daha fazla kalmak bize daha fazla mutluluk zevk eğlence getirmeyecek düşüncesindeydik.

ekşisözlükte otuzlu yaşlarda olmak mı neydi bi başlıkta şu entry girilmişti galiba
che gueveranın posterinin yerine fenerbahçe posteri geçer.
bi arkadaşım da bana ya abi ben artık gaste falan okuyamıyorum akşamları ancak resimlerine bakabiliyorum falan demişti.
hak veriyorum böyle oluyor aşağı yukarı.
ece temelkuranın gaste yazılarını topladığı bi kitabı var, "içeriden"
bu ara okuyorum biraz biraz, bu minvalde yazılar var, okumadıysan bakabilirsin...
çok hoşuma gitti yazıları.

7:30 ÖS  
Blogger ÖZLEM said...

Okudum o kitabı, ama tekrar okunabilir türünden kitaplardan o. Dönmek lazım arada bir.
:)

10:46 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home

web site counters
Expedia Coupon
Locations of visitors to this page