Cumartesi, Nisan 29, 2006

Seminer...


Hayat boyu gelişim demek yetmiyor. Uygulamaya geçmek lazım. Biraz özeleştiri yaparsak biz öğretmenler diplomayı aldıktan sonra "Artık tamam, bitti eğitim, öğrendim herşeyi, yeter daha ne olacak" lara başlarız. Hepimiz olmasa da çoğumuz. Ama önce öğrenciler çok şey öğretir bize, sonra da seminer, kurs artık şartlar neye el verirse...
Bitmez öğrenilecekler. O kadar çok bilgi var ki. En zor iş insan eğitmek. Eğitmekten önce onu anlayabilmek.
Bir bulmacayız hepimiz, bazen kendi davranışlarımıza bile anlam veremeyiz. Ama herşeyin bir sebebi var. Sorun yaratan, başımızı ağrıtan ve bazen sabır sınırlarını zorlayan çocukların hepsinin var aslında sebebi.
Bulmacalar kolay çözülmüyor. Ama bir adım dedik ve Doğan Cüceloğlu seminerine gittik.
Ben biraz teorik buldum anlatılanları ama pratiğe dökmek de bize kalıyor sanırım.
Notlarımdan:
---NİYET + BİLGİ + BECERİ + EYLEM = SONUÇ
Zincirin halkalarından biri eksikse olmuyor. Olsa da olan "MIŞ GİBİ BİR YAŞAM" oluyor.
----"Doğruyu yapmaya başladığında bir tokat yersin önce." YILMAYACAKSIN.
Daha not çok ama beni çarpan bunlardı.



Başarının Öğeleri

Dinlemedeyiz ve de not almada ...

Verilen 15 dakika arada kahve sırası uzun geldi gözümüze.

Bahçeye çıktık. Camlar çok eğlenceliydi. Lunapark gibi. Cücelerrrrizz bizz..

Kahve molası

Salı, Nisan 25, 2006

Bahçede Rehberlik




Bazen öğretmenlerin de canı istemez bu güzelim havada sınıfta oturmayı.
Dışarısı çağırır.
Eee Son ders rehberlik.
Dış mekanda da iyi yapılır mı acaba ??
Yapılır yapılır...
Gayet de hatırlanası olur...
Bir kalem aldık yanımıza, oluşturduk çemberimizi.

Bazılarımız biraz keyfimize düşkünüz, yerde oturamayız :)


Etkinliğin formlarını doldurmak biraz zor oldu. Ama oluyor. Sırtlar ne güne...

Sağ salim bitirdik..

Tekrarlamak lazım bunu

:)

Pazartesi, Nisan 24, 2006

OLmaz OLmaz


İmkansız diye birşey yok...
O bizim yalanımız..
:)

Perşembe, Nisan 20, 2006

TATLI :)



Nasıl olsa pazartesi başlanıp çarşambaya kadar biten rejimlere daha 3 gün var.
1-2 pastadan birşey olmaz.
Biraz yaratıcılık, biraz emek, eee yetenek tabii..
Tarifler??
Veremem
:)

Cumartesi, Nisan 08, 2006

2. GELENEKSEL HUZUREVİ ZİYARETİ


Artık "geleneksel" oldu bizim huzurevi ziyaretlerimiz. Bu 2.si.
Bu kez daha kalabalık bir gruptuk.
Yanlarında kaldığımız bir buçuk saate yakın zamanın her dakikası "yaşandı."
Çok ayrıntı var yazılacak ama ben tek bir cümle yazmak istiyorum. O da bir huzurevi sakini sesi huzur veren teyzemden:

"Siz geldiğinizde duvarlar bile gülüyor sanki"
Bundan güzel anlatılmaz içindeki insanın.

Söz bitti

...




Çarşamba, Nisan 05, 2006

BAHAR GELMİŞ YURDUMA...:)



Yağmur mu yağacak ne olacak boşverin siz, gelmiş bahar artık...
Kanıtları aşağıdadır...
Sunulur, tavsiye edilit, bu haftasonu kahvaltı açık havada yapılmalı. ( Bir de sağanak olurmuş, benimki tavsiye sadece, karışmam sonrasına.)
:)
Şimdi dinlenti zamanı artık...
Tümen Kafeteryası.. Bahçe.
Askerler olduğundan mıdır nedir, insan kendini güvende hissediyor :)Aşık kuşlar... Biri diğerine kur yapıp durdu.Rehberim... (Bu kez de rehberim)Bknz: Alt resimKeşfe devam.. Selimiye Bahçesinin yan kapısından çıkınca karşılaşılan yol..
(Hoş bir havası var. Tek taraflı ağaçlar.)Keşifteyiz.
Tatlı çiftAydede bile kaçırmak istememiş bu günü, bırakıp gidememiş.
Siz hala inanmayın
İnamıyorsanız hala bahara, söz bitti
Selimiye Bahçesindeki dev ağaçlardanMacuncu Gölgelerrrr

Sereserpe

web site counters
Expedia Coupon
Locations of visitors to this page