Pazar, Ocak 29, 2006

GÖZLER ANLATIR


Bakanımız ikram edilen tavuk ızgarayı kibarca reddediyor...
Ama bu da bir adım..
En azından dürüstçe korkusunu belli etmiş..
Yani o etmese gözler anlatıyor zaten ne varsa içinde insanın...
(Gözler kalbin aynasıdırrrr...Yalan nedir bilmez onlar )
zamanında "Bakın ben de içiyorum, siz de çay için" diyen ya da riski yüksek fındıkları ilkokullara kolilerle gönderen, ülkenin geleceği çocuklara afiyetle yedirilen paket paket fındıklardan bugüne biraz yol katetmişiz...
Artık daha şeffafız en azından
Bu da bir adım.

Çarşamba, Ocak 25, 2006

AMAN NAZARA GELMEYİN

Mesaj sesi...
Taaa salondan kalkıp odaya kadar geirsin üşenmeden... Acaba kim hatırlamış beni diye bir merakla açarsın mesajı: NAZAR DUASI başlıklı adına ne desem şaşırdığım bir abuk subuk mesaj...
Bankalardan gelenlere yeni alıştırmıştım ben kendimi... Hani "şu kadar alışveriş yapın taksit atlatın" ya da "Bizim kredi kartımızla uçun, uçunnn " türevlerine de bu kadarı fazla...
Aynen yazıyorum mesajı:
NAZAR yaz kısa mesajla 5445 e gonder, Nazar Duasi Kısa Mesajla Cep Telefonuna Gelsin, Nazardan ve Gözden Korun! Sesli Nazar Duası için GNAZAR yaz CE_5463575757
Bu nedir ????? Cevap yazan gönderen kontorü fazla vatandaş bulur mu bilmiyorum bu saçmalıklar ama TELSİM ne olur engelle bunları... Bak yılların tanışıklığı var, diğer hatlarda yok bu kadarı??? Kurtar bu aboneni!
Blogunuza nazar değmesin istiyorsanız 5463830 yazın bu mesajın altına yorum ekleyin, ne kadar çok yorum o kadar güvenli koruma nazardan...
Aman sakın boşlamayın ciddi bu nazar işi, baksanıza üşenmeyip milyonlarca aboneye mesaj atıp bildirdiklerine göre...
Maazallah...
.........

OKUL 6 ŞUBAT'A...



Az önce aldım haberi...
Okulların açılışı 6 Şubat'a ertelendi yoğun kar sebebiyle...
Diğer şehirleri bilmem ama Edirne'de şimdilik kar yok ve olacak gibi de durmuyor sanki...
Yağsa bari de "Hakettik biz de tatili" desek.. Özeniyor insan Ankarayı görünce...
Şiddetli rüzgar ve soğuk var sadece... (kulakları ısıran türden rüzgarlardan ama)

Hatırlıyorum ilkokuldaydım.. Vali kar sebebiyle 3 gün tatil etmişti şehirdeki tüm okulları.. Öğleden sonra şakacı kış güneşi çıkıvermişti ortaya, dalga geçer gibi.. 2 saat içinde ortada ne kardan adam kaldı ne de yerde kar-buz vs... Tatili kapmıştık ama.. Kar tatili ama ama kar nerdeeeee???

Umarım buna benzemez..
Verilen hak geri alınamayacağına göre artık tatil bizim..
Sevindim mi sevinmedim mi bilmiyorum... Sanırım nötr.. Tatil uzadı.. Tamam güzel sorumsuz miskinliklere devam... Ama evde devam edecek bu hava koşullarında planladığım hiçbir bir yol bana açık olmadığına göre... Bir de şu takılıyor kafama zaten Haziran'ın ortalarına kadar devam edecek yarıyıl bir de uzatılırsa yandım ben... Yaz gelip havalar ısınınca koyveren bende performansmuş motivasyonmuş falan kalmaz... Uzamayacaksa kabulum bu tatil... Ama ya uzarsa....

Hayırlı olsun tatilimiz ne denir??
:)

Salı, Ocak 24, 2006

yeni keşfim, son favorim

How does it fell babe
To taste sweet revenge
Do you want me on my knees
How does it feel babe
To let me feel your strength
Don’t be cruel, can’t you see
If you don’t catch me now
I can’t stop falling down
Just one more night and the devil’s got my soul
I need your love babe don’t tell me no way
Babe I miss you so much more than words can say
How does it feel babe
To kill our destiny
I swear I’m not gonna crawl oh no
How does it feel babe
To make a fool out of me
How can you be so cold
If you don’t catch me now
I can’t stop falling down
Just one more night and the devil’s got my soul
I need your love babe don’t treat me this way
Ooh I miss you, I miss you
Baby our love’s got what it takes
To give us one more chance to start once again
Baby our love will find a way
As long as we believe in love
--THANKS TO SCORPIONS--
:)

Cuma, Ocak 13, 2006

Bir Edirne Günlüğü...




YORUMSUZ :)
Meriç Nehri Kıyısı...
Koskoca Padişahın üşenmeden gelip günbatımını izlediği yer...
Yoldayız...Soğuğa rağmen
Panjurla başlayan hikayeleri hatırlatan tarihi ev...
Sadece yağ şişeleri ama estetiklerdi...
Kuş gribi önlemiyle pencereden zoom sayesinde
Köfteci 'de (Reklama girer belki ama Edirne'liler için bir öneri olsun Saraçlar Caddesi'nde gidersen solda dönerken sağda) Tavsiye edilir... Denendi tarafımızdan :)

Önce bir SMS... "Bir bayram ziyaretinde bulunsam size" diye biten... Hemen ertesi gün terminalde özlenen dostuna kavuştuğun... Bir gündü sorumlulukların arasında kendisine kaçış planı yapabildiği zaman. Sadece bir gün ama tüm birikenleri paylaşmaya yetti yine de... Bir dostum ( o da okur bunu şimdi) şöyle derdi:

"Gerçek dostlar birbirlerinden ayrı kalmazlar alında. Sadece ayrı kaldıkları zamanlarda tekrar bir araya geldiklerinde anlatacakları anılar biriktirirler"

Biz de bayağı bir anı biriktirmişsiz galiba... Hiç durmadık, hep anlattık hiç yorulmadan... Ana tema Ankara ve Odtü'ydü tabii, kaçınılmazdı...

Bu girizgah faslı yeter sanırım... Bizi en iyi fotoğraflar ve günün özeti, üzerine günün anlam ve önemini döktüğümüz "Bir Edirne Günlüğü" anlatır. Çok olmuştu peçete üzerine yazıp günlük arasına ataçlamayalı... Zaten artık günlük de yok blog var. Ataş değil upload yapıyoruz artık. Peçeteden de servis altlığına terfi ettik... :)

Bugünden hayattan budur özetimiz...

Salı, Ocak 10, 2006

1000


Ben son kontrolümde 999 da kalmıştı blogum.. Aradan bir on saat geçmiş, göz açıp kapamışız. Bir de bakmışız 4 basamaklı sayılara terfi etmiş ziyaretçi sayacımız...
Çok merak ettim 1000. ziyaretçim kim, özel ziyaretçi beratı vermeliyim..
Saçma gelebilir ama insan meraklanıyor, kaç göz atıyor bu bloga... Bir de yeni başlamış biriysen bloga daha bir hevesli oluyorsun, kaç kişi bakmış bugün aaa Şiliden de girmişler, Şişlidir o; yok ya Şili işte... Byle diyologlar geçebiliyor acemi bloggerlar arasında...

Mutluyuz, gururluyuz...
Bugün de bayram
daha ne olsun...
Kutlu olsun...

MUTLU BAYRAMLAR

Cumartesi, Ocak 07, 2006

2005 Organize Fiş İşleri ... :)




Yıl bitince yapılan sadece yeni yıl planları, hayalleri olmaz;
geçen yılın bilançosu da dökülür...
Ne kadarı gerçekleşti planlanların vs...
Bir de 2005 yılı harcananların dökümü de yapılır..
Harcanan zaman değil bu harcanan paraaaalarrr... Geri dönecek olan bize yol, su , elektrik olaraktan...
"Önce alışveriş, sonra fiş" klişeleri vardı çocukluğumda, o zamanın sevilen TV oyuncularının reklamlarında göründüğü... (Zeki Alasya mıydı?? 80 kuşağı hatırlayan varsa ...)
Biz de bugün ailece imece usulü giriştik.
"Organize işlerrr bunlar,
bitmeyen fişler bunlar..." dönüp durdu dilimde...
Annem fişleri ayırıyor sıraya koyuyor alışverişin yapıldığı yere göre.. Böyle yapınca yazması çok pratik oluyor. Hala yazmayan varsa tavsiye ederim .Hatta excel dosyası var elimizde şablon şeklinde, bayağı uğraştık üzerinde..
İsteyen mail adresini bıraksın, gönderirim :)
Annem ayırıyor, biz de abimle excele yazıveriyoruz. 5 milyarlık fiş birbuçuk saatte yazdık..
geçen yıllarda hep babam hallederdi, anneminkileri de o yazardı. Bu kesz mükellefler 4'e çıkınca yükünü azaltalım biraz dedik.. Bu yıl bizde görev..
Sandığım kadar sıkıcı değilmiş. Hatta zevkli bile denebilir. Gerçekten...
Şöyle ki :
İnsan alışverişleri hatırlayınca yaşananlar da üşüşüyor aklına. Mesela alınan bir tatlı fişi misafir olarak gidilen bir akşam yemeğini, market fişindeki plastik tabak, kola vs.. ler de gidilen ve çok eğlenilen bir pikniği, evinde ağırladığın misafirlerini, bir giyim kategorisindeki fiş de indirimde yakalanan bayılaark alınıp severek giyilen turuncu t-shirt'ü, eczane fişleri atlatılan soğuk algınlıklarını hatırlatıyor...
Ben sevdim bu organize fiş işlerimizi...
Hala uğraşanlar vardır, kolay gelsin....
web site counters
Expedia Coupon
Locations of visitors to this page